Berdel 4: Zeynep Teyze Beni Milli Yapıyor

Ben Esra telefonda seni bo�altmam� ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Berdel 4: Zeynep Teyze Beni Milli YapıyorHasibe yengemin kimlikteki adı Hatice idi ama ailede herkes Hasibe diyordu ona. 36 yaşında, 4 çocuk annesiydi. 3 kızı bir oğlu vardı. Annem kadar olmasa da güzel bir kadındı. Boylu poslu, eskilerin hükümet gibi kadın dedikleri tipte biriydi. Buğday tenli, kara kalın kaşlıydı. Her biri bir kavun büyüklüğündeki memeleri gövdesinin bir karış önünde çıkıntı yapıyordu. Zamanında küçük amcamla aşk yaşadığını ailede herkes biliyordu. Belki de bu ilişkisi halen devam ediyordu. Yine de büyük amcam bu durumu kabullenmiş, karısını boşamamıştı. Bizimki gibi bir köyde olağan şeylerden biriydi bu tip ilişkiler.Hasibe yengem sadece küçük amcamla değil babamla da aşk yaşamıştı anlaşılan ya da annem gidince alevlenen bir şeydi bu. Bilmiyorum ama annemin yatağında babamın yarağını yerken keyiften inliyordu. Babam evde benim olmadığımı düşünerek yengeme var gücüyle yükleniyordu. Yatağın gıcırtılarını, ayaklarının tahta zeminde çıkardığı sesleri kolayca duyuyordum. Babam anneme senelerce dayak atmış ama onu vahşice sikmekten de geri kalmamıştı. Bu sikişmelerine aklım ermeye başladıktan sonra gözlerimle ve kulaklarımla çokça şahit olmuştum. Tıpkı şimdi olduğu gibi kapının önünde durup çıkan sesleri dinlediğim de olmuştu.Elimi yarağıma attım. Bir süre okşadım zevkle. Derken sesler yavaş yavaş kesilmeye başladı. Babamın “kocan sikti mi seni götten kız!” demesini duydum. Hasibe yengemin cevabı “heee, sikti!” oldu. Babam bu kez “Necati’de sikti mi peki!” diye sorunca yengemin ona da cevabı “heee, o da sikti!” oldu. Necati küçük amcamdı. Bunun üzerine babam “ben de sikeyim de tam olsun kız!” dediğinde yengemin kıkır kıkır gülmeleri geldi kulağıma.Ayak seslerini duydum önce, sonrasında yeniden yatağın gıcırtılarını işittim. Bir süre ses gelmez oldu, ne oluyor diye merak ettim hatta. Ancak sonra yengem “ağam fazla bastırma hemen, yavaş yavaş yap!” dediğinde sessizlik bozuldu. Babam “tamam!” dedi buna karşılık. Gene birkaç saniyelik sessizlikten sonra babamın “uffff!!” dediğini duydum. Yarağı yengemin götüne girmişti anlaşılan. “Bu nasıl göttür böyle kız, nerde büyüttün bunu!” dedi babam, zevkten inlemelerinin arasında. Yengemse ıkınarak ve ıhlayarak “sevdin mi!” dedi karşılığında. Babamın cevabıysa “heee, çok sevdim kız, çok sevdim!” oldu. Gerçekten yengemin götü bir davul gibi şişkin ve büyüktü. Şalvarının içine sığmaz cinstendi. Sonraki bir iki dakika boyunca sadece yatağın gıcırtıları geldi kulağıma. Babam yengemi götünden sikerken duyduğum sadece bu tiz gıcırtılardı. Bu sürenin sonundaysa babamın boşalmanın etkisiyle çıkardığı iniltileri ve böğürtüleri işittim. Tıpkı dün gece Zeynep Teyzenin amına ve götüne boşalırken çıkardığı seslere benziyordu. Yengemse sanki bir şey olmamış gibi “geldin mi ağam!” dedi cırtlak sesiyle. Babamın götüne boşaldığını anlamamıştı sanki. Yengemin göt deliği sikile sikile amı kadar olmuş herhalde diye düşündüm.Yarağım kazık gibi olmuştu. Ayak sesleri geldi zeminden. Hızlı ama sessiz şekilde merdivenlerden ahıra indim. Zeynep Teyze aynı şekilde duruyordu. Babam dün gece sadece yerini değiştirmemiş üstüne de annemden kalan kıyafetler giydirmişti. Üstünde annemin şalvarıyla bluzu vardı. Ancak sutyen olmadığı için şişkin memelerinin izi ince pembe bluzun altında belirmişti tüm haşmetiyle. Kaş göz işaretiyle ağzını çözmemi istediğinde “yapamam, babam gitsin anca o zaman!” dedim. İnekler babamın önlerine koyduğu samanla otları yiyordu sakin sakin. Babamın yarım bıraktığı temizlik işine giriştim daha sonra. Babam Kübra ile beni gönderince anlaşılan fazla zaman kaybetmeden yukarı çıkmıştı yengemle. sakarya escort Beni de yalnız kalmak için bilerek göndermişti.10-15 dakika sonra merdivenlerden ayak sesleri geldi. Hasibe yengem kızarmış yüzüyle indi aşağı. Beni görünce bir an tedirgin oldu. “Sen ne zaman geldin!” dedi sert ama kalbimi kırmayacak bir şekilde. “Yeni geldim yenge!” dediğimde “ha, iyi tamam, ben de tuvalete gitmiştim!” dedi eliyle merdivenleri göstererek. Yalan söylüyordu ama bunu yüzüne vuracak değildim elbette. Çiçekli basma şalvarının altındaki götünü çalkalayarak bana yardım ederken yan gözle ona bakıyordum. Eğilip kalktıkça gömleğinin üst düğmelerinin altından şişkin ve beyaz memelerini görüyordum, sutyen takmamıştı. Beyaz bir atlet giymişti. Başını da yine arkadan bağlamıştı. On dakika kadar sonra “hadi ben gidiyorum, öğlene gel, yemek ye bizde!” deyince “tamam yenge!” diyerek karşılık verdim. Aynı şekilde götünü çalkalayarak ahırdan çıkıp giderken “amına koyduğumun orospusu!” dedim kendi kendime. Sayesinde amcamın boynuzları biraz daha uzamıştı bugün.Birden arkamda babamı görünce korkudan ödüm patladı. Neşeliydi, gülüyordu. Enseme sert bir şamar atıp beni olduğum yerde salladı. “Ne oldu baba!” dedim kendimi korumaya çalışarak. Yengemin götüne boşalmıştı kısa zaman önce. Bunun verdiği rehavet yüzünden okunuyordu. Zeynep Teyzenin yanına geçti ve ağzını çözdü. Zeynep Teyze tek kelime etmedi, belki de korkudan edemedi. Dudakları susuzluktan çatlamıştı. Babam “git yiyecek bir şeyler hazırla, su da getir!” deyince yukarı çıktım. Peynir, zeytin vs koydum bir tepsiye, birkaç da lavaş aldım. Bir sürahi de su alıp indim aşağı. Ben yukarıdayken babam Zeynep Teyzenin ellerini ve ayaklarını çözmüştü. Kadın hayvanların arkasında çömelmiş çişini yapıyordu. Götünün kocaman beyaz yanaklarını gördüm. Babam oraya baktığımı görünce “ne o lan karının götüne mi bakıyon!” dedi gülerek. Babamın sözleri üzerine Zeynep Teyze başını çevirip bana baktı ama bir şey olmamış gibi tuvaletini yapmaya devam etti. Bense çok utanmıştım.Babam ona hitaben “konuştuğumuz gibi yapacağız bacım. Benim dediklerimi yaparsan kârlı çıkarsın. Kavat kocandan hayır bekleme. Kaçmaya filan kalkma, gelir daha beter ederim!” deyip de Zeynep Teyzeden fısıltılı bir “tamam ağam!” cevabı gelince şaşırdım. Babam beni kenara çekip ellerini omuzlarıma koydu, “ben çıkıyorum, sen evde kal bir yere gitme sakın. Zeynep Teyzen sana ne yapacağını söyleyecek!” dedi ve saçlarımı okşayıp güldükten sonra dışarı çıktı. Zeynep Teyze bu sırada doğrulmuş şalvarını düzeltiyordu. Ellerini üstüne sildikten sonra elimdeki tepsiyi alıp saman balyasının üstüne oturdu ve yemeye başladı. Bir şeyler olmuştu ben yukarıdayken. Babamla konuşup anlaşmıştı, görünen buydu. Kaderine razı olmuş görünüyordu. Bir süre anneme karşılık bizim misafirimiz olacaktı. Ama ne çeşit bir misafirlik olacaktı bu? O yemeğini yerken ben de onu izliyordum. Beyaz boynunda babamın dün gece sıktığı yerin kızarıklığı duruyordu halen. Yüzündeki şişlik ve morluklar yavaş yavaş azalmaya başlamışsa da beyaz yüzünde kolayca belli oluyordu. Annemin ona dar gelen pembe bluzunun altındaki memelerine odaklanmıştım. Zeynep Teyze iştahla yemeğini yerken birkaç kez göz göze geldik. Memelerine baktığımı anlamıştı ama ses etmedi, tepki göstermedi.Yemeği bittiği vakit cep telefonumu istedi. Çıkarıp uzattım. Titreyen parmaklarıyla bir numarayı çevirdi. Az sonra büyük kızı Merve ile konuşmaya başladı. Ona iyi olduğunu, bir süre burada kalacağını, kendisini merak etmemesini söyledi. Ancak Merve’nin telefonun ucunda ağladığını duyuyordum. Bunun üzerine Zeynep escort sakarya Teyze sert ve duygusuz bir sesle “kızım iyiyim diyorum ben sana, yok bir şeyim. Kardeşlerine bak sen, beni de merak etmeyin. Sen sadece bana çamaşırla üst baş getir, acele et!” diyerek kapattı telefonu ve bana geri verdi.Elinde tepsiyle bir şey demeden merdivenlere yöneldi ve yukarı çıktı. Ben de peşinden çıktım. “Mutfak neresi!” diye sordu ama sonra cevabımı beklemeden mutfağa geçti. Daha önce bize gelmişti, annemle araları iyiydi o zamanlar. Ancak annem üvey oğluyla kaçıp gitmiş, Zeynep Teyze de annemin yerini almıştı şimdi.Tepsiyi mutfağa bırakıp nerde banyo yaptığımızı sordu. “Aşağıda, ahırda!” dedim. “Banyo mu yapacaksın!” diye sorduğumda evet anlamında başını salladı. “Aşağıda yıkanıyoruz, kazana su koyup küçük tüpte ısıtıyoruz!” dedim. Sonra da onun bir şey demesini beklemeden aşağı indim küçük tüple. Kazanı suyla doldurup tüpü yaktım. Sonra da yukarı çıktım.Zeynep Teyze büyük odada yerdeki minderlerin üstüne oturmuştu. Beni görünce toparlandı. “Su yarım saate ısınır!” dediğimde “tamam!” dedi. Parmaklarıyla oynadı bir zaman. Bense karşısında ne yapacağımı bilemiyordum. Heyecanlıydım, gözüm yeniden memelerine kayıyordu, engel olamıyordum kendime.Birden başını kaldırıp “dün akşam olanları kimseye deme Reşit!” dedi sakin bir ses tonuyla. “Demem!” dedim yanıt olarak. Yüzüme bakıp yalan söyleyip söylemediğimi tartmaya çalıştı bir zaman. Öyle bir şeyi kimseye anlatamazdım. İkna olmuş gibi olunca “sen de benim evladımsın!” dedi gözlerini kaçırıp. Bir şey dememi bekler gibi baktı sonra ama ben cevap vermeyince o da sustu. Derken kapıya vuruldu sertçe. Zeynep Teyze tedirgin oldu, ben de kim bu diye merak ettim.Kapıyı açınca karşımda büyük kızı Merve’yi buldum. Elinde büyükçe bir torba tutuyordu. Oldukça üzgün ve düşünceliydi. İlkokuldan sınıf arkadaşım aynı zamanda yıllardır tanıdığım biriydi Merve. “Annem istedi bunları!” derken Zeynep Teyze arkamızda belirdi. Merve torbayı atıp annesine sarıldı sıkıca. Ağlamaya başlarken annesi onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir dakika kadar sürdü bu sahne.“Ben bir zaman burada kalacam kızım, niye olduğunu sorma. Kardeşlerinle baban sana emanet, tamam mı? Telefonlaşırız, Reşit’in telefonundan ararım seni. Korkacak bir şey yok, iyiyim ben!” derken Merve araya girip annesinin sözünü kesti. “Anne şu haline bak, dayak yemişsin, ellerin kanamış, her yerin mosmor!” dedi. Zeynep Teyze yeniden onu teskin edici sözler söyleyip “hadi git artık, yakında dönecem zaten, ilebet burada kalacak değilim!” dediğinde Merve de daha fazla uzatmadı. Üzgün ve sessiz adımlarla çıkınca Zeynep Teyze “su ısınmış mıdır!” diye sordu.Aşağı inerken o da peşimden geldi. Su kaynamaya başlamıştı. Başka bir kazana soğuk su koydum. Oturduğumuz ahşap tabureyi de asılı olduğu duvardan alıp sıcak su kazanının yanına getirdim. Zeynep Teyzenin yıkanması için ortamı hazırlamıştım. Ben yukarı çıkarken o bluzunu sıyırıyordu. En son merdivenlerde durup başımı uzattığımdaysa şalvarını indirmiş, kocaman beyaz götü açığa çıkmıştı. Babamla neler konuşmuş acaba diye düşünüp durdum. Benden çekinmeden çişini yapması, soyunması neye işaret ediyordu? Acaba babamın dün gece amcama dediği şey gerçek mi olacaktı yoksa? Zeynep Teyzenin tadına benim de bakacağımı söylemişti babam, bugün o gün müydü? Heyecandan ellerim titremeye başladı. Büyük odada bir sağa bir sola gezinip durdum. Cep telefonumla oynadım. Zeynep Teyzenin aradığı Merve’nin numarasını kaydettim. Yakında onunla çokça konuşacaktı Zeynep Teyze bu telefon aracılığıyla.Yarım saat kadar sonra merdivenlerden sakarya escort bayan ayak sesleri geldi. Zeynep Teyze yıkanmış, kızının getirdiği yeni giysilerden giyinmişti. Siyah üstüne mavi çiçekli şalvarıyla gene çiçek desenli uzun kollu bluz vardı üstünde. Başını ise büyükçe bir türbanla çenesinin altından bağlamıştı. Sıcak suyun etkisiyle beyaz yüzü pembeleşmişti. Elinde tutuyordu torbayı. “Yatak odası neresi!” diye sorunca “şu karşısı!” dedim. Kapıyı açıp yatak odasına girdi. Peşinden gittim. Perdeler gündüz vakti çekiliydi. Babamla yengemin sikiştiği yatak toplanmış, düzenlenmişti. Yengem geride bir iz kalmayacak şekilde odayı toplamıştı. Annem gittiğinden beri ilk kez tertipli, düzenliydi oda. Zeynep Teyze torbayı yere koydu. Sonra da yatağın üstüne oturdu. Kalın, parlak kumaşlı yorganın üstünde gezdirdi elini. “Benim uykum var Reşit, biraz yatacam!” dediğinde “tamam!” dedim. Bana baktı, başka bir şey dememi bekliyor gibiydi. Ben sessiz kalınca “sen yatmayacak mısın!” diye sordu. “Benim uykum yok!” dediğimde kalın kara kaşları oynadı alnında. “Baban bir şey demedi mi sana!” diye sordu bu sefer. O an kalbim güm güm atmaya başladı. Bu konuşmaları tahmin ettiğim şeyin gerçek olacağına inandırdı beni. Yok anlamında başımı salladığımda ayağa kalkıp kapıyı kapatmamı istedi. Kapıyı kapatıp karşısına geçtiğimde başını eğdi, nerdeyse ayaklarına bakıyordu. Ellerini birleştirip “Babanla bir anlaşma yaptım. Birkaç ay burada kalacam. Ondan sonra beni gönderecek. Ama gidene kadar kendisine karılık edecem… Bir de sana etmemi istedi…!” dedi fısıltıyı andıran bir sesle. “Şey…!” diyebildim sadece yaşadığım heyecanla. Ben öyle dururken başını kaldırdı ve başındaki büyük türbanının uçlarını çözüp açtı. Siyah uzun saçları açığa çıkarken bluzunu da sıyırdı yukarı. Altında beyaz atletiyle kaldıktan sonra basma şalvarını indirdi. Kısa paçalı beyaz külotu vardı altında. Atletinden sonra onu da sıyırıp çıkardı çorapsız ayaklarından. Anadan doğma bir halde karşımdaydı. Yüzüme hiç bakmadan kalın yorganı kaldırıp yatağa girdi. Yatakta put gibi uzanmış tavana bakıyordu Zeynep Teyze. Ne kadar heyecanlı olsam da artık beklemenin gereği yoktu. Üstümdekileri çıkarıp çıplak kaldım ve yatağa girip yanına uzandım. Zeynep Teyze yine aynı şekilde duruyor, tavana bakıyordu ama gözlerinin kenarından süzülen yaşlar yanağına akıyordu. Ağlar bir halde “dün gece benden faydalanmaya kalktın, istesen bana yardım edebilirdin ama etmedin. Sen de baban gibisin. Al, ne istiyorsan yap!” dedi. Dudaklarını ısırdı. Öfkeli ama çaresizdi. Gözlerinden akan yaşları eliyle sildi. Islak siyah saçları annemin yastığında yayılmıştı. Siyah saç denizinin ortasında beyaz oval yüzüyle duruyordu. “Babamdan habersiz bir şey yapamam ben!” dediğimde sözümü kesip “tamam işte, ne istiyorsan yap hadi. Dün gece yapamadın şimdi yap. Ne bekliyorsun, erkek değil misin sen!” dedi. Bütün hıncını benden çıkartmaya çalışıyordu sanki. Erkek değil misin sen sözü kızdırdı beni ama kadının içinde bulunduğu duruma verdim bunu. Yavaşça dönüp üstümüzdeki yorganı kaldırdım. Zeynep Teyzenin çıplak, beyaz ve dolgun vücuduna baktım. Kalbimin atışlarını şah damarımda hissediyordum. Yarağım kalkmıştı çoktan, sertleşmişti. Gençliğimi ve diriliğimi hissettim. Milli olma fırsatı ayağıma gelmişti altın tepside. Babam sadece kendisine değil bana da karılık edeceğini söylemişti demek. O zaman Zeynep Teyze bana karılık etmeye başlayabilirdi şimdi.Bacaklarını ayırmasını istediğimde dediğimi yaptı yavaşça. Ayırdığı bacaklarının arasına girip üzerine uzandım. Altımdaki dolgun vücudunu hissettim. Gözlerimi kapayıp göğsüme baskı yapan şişkin memelerini, bacaklarıma değen bacaklarını, kalçalarını, şişkin göbeğini, kasıklarının arasındaki etli amını, götünü ve onun kara deliğini düşündüm. Düşündükçe azdım, azdıkça düşündüm. Ve sonra Zeynep Teyzeye vahşi bir hayvan gibi saldırdım…

Ben Esra telefonda seni bo�altmam� ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *