Ben Esra telefonda seni bo�altmam� ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bodrum’da Üçlü Aşk – Part 2
Önce birinci bölümü okumanızı tavsiye ederim. Yorumlarınız bekliyorum. Uzun hikaye sevmeyenler okumasın 🙂
Sabah Mutfağa geldiğimde Serhat, Serpil’le görüşüyordu. Serpil’i kızgın gördüm. Serhat beni görür görmez yanıma geldi. “Dün akşam için kusura bakma. Bir daha olmayacak. Unutalım olanları.” Dedi. Serpill’e de söylemiş. Bana çok ayıp ettiğini. Kendi sevgiline de haksızlık etmişti. Sevgilisi cuma akşamı, hafta sonu kalmak için geliyormuş. Tabii ona söylemiyecektik olanları.
Serpil, Serhat’ın sevgilisi geleceği için bozuktu. Dün gece olanların bir daha olmayacağı kararını da bu yüzden verdiğini iddia ediyordu. Kıskandığı belliydi.
Bu gerginlik içinde gün geçti. Hafta sonu da Serhat’ın sevgilisinin gelmesi başka bir gerginlik getirdi. Buna rağmen gezdik, eğlendik, yedik içtik. Onların baş başa kalmaları her ne kadar Serpil i rahatsız etse de bana biraz nefes alabileceğim ortam sağlamıştı. Serpil benimle hala bir şey yapmıyordu.
Serhat’ın sevgilisi oldukça güzel bir kızdı. Bir birlerini sevdikleri belliydi. Onunla beraberken Serpil’e mesafeli sayılacak şekilde davranıyordu. Ama yeni gelen misafirimiz için yeteri kadar samimi göründüğüne emindim.
Hafta sonu olaysiz bir şekilde bitti. Pazar akşamı Serhat sevgilisini hava alanına bırakıp geldikten sonra Serpil’le araları düzelmeye başladı. Bir iki gün aldı kırgınlığın tamamiyle geçmesi. Ama o geceden söz edilmiyordu. Davranışları yine Fazlasıyla samimiydi ama daha ileri gitmiyordu.
O sabah Serhat’la Bodrum’a alış verişe gidecektik. Serpil evde kalıyordu. Bana turuncu oje ısmarladı. Ama “Sakın Serhat farketmesin aldığını. Ona sürprizim var” dedi. Bodrum’a indiğimizde, Serhat ‘dan bir bahane bulup ayrıldım. Sevgilimin İstediği ojeyi aldım.
Öğlen gibi eve dönmüştük. Serpil odada çalışıyordu. Aldıklarımızı bırakıp İçeri girdiğimde heyecanla “Aldın mı?” Diye sordu. “Evet” dedim. Heyecanla elimden aldı. Pencere kenarınaki kanepeye oturdu. Ayaklarını kaldırıp bana doğru uzattı “Hadi aşkım. Lütfen dikkatli yap. Çok muntazam olmasını istiyorum. Göster ressamlığını.” Kanepenin öteki ucuna oturdum. Yan dönüp ayaklarını bana doğru çevirdi. Ojenin fırçasını çıkartıp baş parmağından başladım sürmeye. Ayaklarının biri kucağımda diğeri elimdeydi. Yüzüme çok yakındı. O kadar güzeldiler ki bakmaya doyamıyorum. Turuncu oje onları şeker gibi yenilesi yapıyordu. Bir sanat eseri üstüne çalışır gibi tek tek boyadım tırnaklarını. “Şimdi de ellerimi” dedi şımarıkca. Onları da tek tek yaptım.
“Hadi şimdi git sen havuza” dedi bana. “Ben de geliyorum birazdan” Öğleden sonraları bir yere gitmezsek havuzun yanında uzanıyorduk. Mayomu giyip çıktım.
Serhat mayosuyla şezlonglardan birine uzanmış kitap okuyordu. “Serpil gelmiyor mu? Diye sordu. “Geliyor” deyip gazetelere bakmaya başladım. Bir hayli vakit geçmişti. Ojelerinin kurumasını bekliyordu her halde. Merdivenlerdeki seslerden, geldiğini anladım. Başımı kaldırdığımda gördüğüm manzara karşısında nefesim kesildi. Serpil o yok gibi turuncu ip bikinisini giymiş yüksek tabanlı plaj terliklerinin üstünde kırıktarak bize doğru yürüyordu. Tırnaklarının turuncusu bikinisinin renginin aynisiydi. Bikinisinin üstü o kadar küçüktü ki memelerinin ucunu ancak örtüyor halkaları ise bir iki yerde belli oluyordu. Alt tarafı daha da çıldırtcıydı. Minicik turuncu kumaş parçası o dudaklı amını zar zor kapatıyordu. Biraz daha büyük adım atsa neredeyse dudaklarının arasına kaçacaktı.
Serhat “Aman Allahım! Bu ne böyle?” Dedi uzandığı yerden gözlerini sevgilime dikmiş. “Ne olmuşsun sen böyle. Delirteceksin bizi.”
Serpil “Turuncuyu severim demiştin” dedi gülümseyerek.
Serhat, “Unutmadın demek ki. Turuncuyu severim hele senin üstünde daha da çok severim.” Dedi. Serpil artık bir kaç adım önünde duruyordu onun. “Tarık bu sabah aldı. Gelince de itinayla sürdü tek tek, senin için.” Dedi. Benim hakkımı da vermek istiyordu.
“Bak sen! İkiniz bana sürpriz yaptınız ha! Sizi gidi oyuncular!” Gülerek bana baktı. “Nefis olmuş. Ellerine sağlık, Tarık”
“Kolay olmadı senin Serpil’i beğenmem için bunu yapmak ama yine de beğendiğine sevindim. Uğraşmama değmiş demekki” dedim gülerek.
“Gerçek bir arkaşsın ve gerçek bir sevgili” dedi ayni şekilde gülerek Serhat.
“Dön bakayım şöyle” Serpil arkasını döndü. O yusyuvarlak çıkık kalçalarının arasın kayboluyordu turuncu ip. Çırılçıplak çıplak gibiydi. Ama çıplaktan daha tahrik ediciydi bu haliyle. Karşısındaki için paketlemiş bir hediye gibiydi.
Güzel bacakları ince ayak bilekleri, fosforlu turuncu ojeli ayakları, ince beline sarılıp kalçalarında asılan bikini ipi… Parlak Bodrum güneşi altında gözlerimiz sevgilimin vücudunu tarıyordu. Kendim gibi Serhat’ın da mayosunun altından sertleştiğini farkettim. Ne olacak acaba diye korktum. Ama sevişmiyeceklerdi artık. Aralaralarında böyle şeyler olmuyordu. Sadece filmi konuşuyor, onunla ilgili detaylar olarak yaşıyorduk bunları diye kendimi rahatlattım.
Serhat ” Tarık, al eline fotograf makineni. Kaçırma bu güzelliği” dedi.
“Haklısın” deyip kalktım. Bunu kaydetmeliydim. Film için güzel detaylardı bunlar. Hemen gidip içerden makinamı aldım. Yanlarına gidip sevgilimin fotografını çekmeye başladım. Şimdi Serhat onu vermesi gereken pozlar için yönlendiriyordu. Sevgilim poz veriyor, ben de fotograflıyordum. Serhat ara sıra bana da bak şuradan çek diye yön veriyordu. “Yönetmen olduğun nasıl da belli” diye takıldım? “Sizin gibi bir ekibim olsun Oscar garanti” dedi
İstediği bir pozu Serpil anlamayınca kalktı. Onu tutup istediği şekle sokmaya başladı. Kalçalarını arkaya doğru çıkartıp belini kavislendiriyor, bana gel bu yandan Çek diyordu. Oldukça iyi bir fotograf gözü vardı. Sayesinde çok iyi pozlar yakalıyorduk.
Şu anda sevgilime dokunabilmek onu okşayabilmek için neler vemezdim. Deli oluyordum Serhat sevgilime dokundukça. Bir ayağını şezlonga dayayıp başını bu yana çevirtiyordu. Bunları yaparken onu okşar gibi tutarak idare ediyordu. Bu dokunmalardan sevgilimin etkilenmemesi mümkün değildi. Ben kendimden geçmiş fotograf çekerken. Bu sırada sevgilimin bikinisinin amının arasına sıkıştığını farkettim. Serhat da farketmişti. Dudakları iki yandan dışarıya taşıyordu. Traşlı, kaymak gibi amı tamamıyle ortadaydi. Serhat eğildi. Parmağını bikininin dışarda kalan kısmıyla göbeğinin arasına soktu. Yavaş bir şekilde aşağıya kaydırarak bikininin sevgilimin amından çıkmasını sağladı. Gülerek, “Bu ne böyle? Sırıl sıklam olmuş ” dedi. Serpil de gülümseyerek, “Napayım? Ben de insanım. Böyle yönetmenin dokunmalarına kim dayanabilir ki? ” dedi. Serhat eğildi şimdi iki elinin parmaklarıyla düzelmeye çalışıyordu şimdi Serpil’in bikinisini. Hiç acele etmiyordu. Parmağını bikininin altına da sokup iki yana doğru çekip düzeltiyordu. Serpil mahvoluyor olmaliydi bu dokunmalardan.
Üçümüz de serpil in bacak arasında odaklanmıştık. Hala fotograf çekiyordum. Azgınlığımız son haddindeydi. Ben bile artık Serhat’ın sevgilimi şuracıkta gözlerimin önünde sikmesini istiyordum. Her şey bittikten sonra duyacağım kıskançlık, sevgilimi kaybetme korkusu, bana çektirecekleri acıya rağmen tek istediğim şey ikisinin hayvanlar gibi sikişmesini görmekti önümde. Ben yapamıyordum. Hiç olmazsa Serhat’ın yapmasını seyretmek, onu aldığı zevki yüzünde okuyarak tatmin olmak istiyordum.
Serhat bikiniyi düzelttikten sonra poz verdirmeye devam etti. Ama şimdi ona mankenden çok porno yıldızı gibi pozlar verdiriyordu. Bir kaç poz sonra, sevgilimi ayakta belinden eğdi. Elleriyle şezlongun sırtını tutturdu. “Dur böyle ! ” dedi. Arkasına geçti. Galiba hepimizin deli gibi arzuladığı an gelmişti. Mayosunun sıyırıp ayaklarının üstüne düşürdü. Allahım ne haşmetli bir yarağı vardı. Şimdi gün ışığında damarlarını bile sayabiliyordum. Sevgilimin minicik amina nasıl girmişti bu kocaman yarrak? Şimdi nasıl girecekti? Taşakları tek iri bir top halindeydi. Yarağının deliğinden sızan zevk suyu güneşte parlıyordu. Serpil kımıldamadan bekledi o halde. Yüzünde sevdiği erkek için her şeyi yapmaya hazır liseli bir kız ifadesi vardı. Sarı uzun saçları aşağıya sarkıyordu. Bikinisi yine amının içine kaçmıştı.
Serhat yarağını kavradı. Seviyesini ayarlamak için dizlerini biraz kırdı. Yarağını Serpilin bacaklarının arasına sokup eliyle yukarıya doğru yönlendirdi. Sevgilim minicikti önünde onun. Sonra ileri geri oynattı eliyle. Yarağının başını sevgilimin zevk suyuyla ıslatıyordu. Bir yandan da bikininin yanından içeriye gireceği yolu açıyor olmalıydı.
Bir kaç saniye sonra yarağını bıraktı. Sevgilimin güzel yuvarlacık kalçalarını iki yandan kavradı. Hala yarı kırık dizlerinin üstünde hafifçe yükselmeye başladı. Serpilin yüzünde hayatı boyunca beklediği bir şeye kavuşmuş kadının ifadesi vardı şimdi. “Serhaaaaaaaaat!” Diye soludu dua eder gibi. Serhat sevgilimin içine giriyordu. Benimki mayomun içinde zonkluyordu. Nasıl da zevk alıyordum sevgilimin sikilmesinden.
Serhat sonuna kadar gömdükten sonra kasıklarını aşağı yukarı oynatarak sikmeye başladı. Sevgilimin her seferinde ayakları üstünde yükseldiğini farkettim. “Ohhhh! Serhat, Dolduruyorsun içimi. Senin oluyorum serhat!” Alttan geçirdikce minik sevgilim adeta havalanıyodu. Serhat hızlanıyor, Serpil “Erkeğimsim Serhat” diye bağırıyordu. Bir süre sonra konuşamaz hale geldi. Artık sadece inliyor ve haykırıyordu.
Serhat birazdan içinden çıktı. Perişan haldeki sevgilimi bir çuval gibi çimlerin üstüne attı. Kendisi de dizleri üstüne çöktü. Hoyratça Serpil’i sırtüstü çevirip ayak bileklerinden yakaladığı gibi bacaklarını omuzuna aldı. Terlikleri ayağından fırlamış gitmisti. Yarağını tekrar amına dayandığında Serpil daha kendine gelmemişti. Hiç beklemeden girdi. Ayni tempoyla pompalamaya devam etti. Sevgilim tekrara çığlık çığlığaydı. Gözleri kaymıştı Narin vücudu Serhat’ın altında ikiye katlanmıştı . Bu pozisyonda onun yarağını dibine kadar içine alıyor olmalydı. Allahım, ne kadar güzel sikiyordu Serhat onu. Nasıl bir duygu olmalıydı bir kadına bunları hissettirmek. Serhat’ın erkekliğini kıskandım. Keşke onun gibi biri olabilseydim.
Sevgilimin biraz önce oje sürdüğüm güzel ayakları şimdi Serhat’ın başının iki yanında fırtınadaki yapraklar gibi saklanıyordu. Serhat’ın yüzünde hayvani bir ifade vardı. Bir sevgilimin kaymış gözlerine, bir de girip çıktığı amına bakıyordu. Avını yiyen bir hayvan gibiydi. Serhat’ın terleri Serpil’in üstüne yağmur gibi yağıyordu. Bu sırada sevgilim kontrolsüz bir halde sarsılak gelmeye başladı. Garip sesler çıkartıyordu. Bu Serhat’ı çok tahrik etmiş olmalı ki böğürerek o da boşalmaya başladı. Ikisi ayni anda boşalıyorlardı yine. Biz hiç böyle olamamıştık. Ben sevgilimi sikerken boşaltamıştım bile. Bir kez daha kıskandım. Bu defa ikisini de.
Serhat tamamiyle boşalınca Serpil’in yanına sırtüstü uzandı. Nefes nefeseydi ama sevgilim tamamiyle bitmişti. Bilinçsiz bir halde deli gibi nefes alıp veriyordu.
İçeriye gidip bir büyük bardak soğuk su aldım. Yanlarina doğru yürürken ikisinin çimlerin üstünde yatan terli vücutlarına dikilmişti gözlerim. Serpil hala kendine gelmiş değildi. Serhat’a bardağı uzatip, “Susamışındır Serhat”dedim. Hala nefes nefese hafifçe doğruldu. Bana bakıp “Sağol Tarık. Çok terledik.” dedi. Bakışlarımdan kıskançlığını yanında hayranlığımı da okumuşmuydu acaba. Utanip gözlerimi sevgilime çevirdim. Hala yarı baygındı. Serhat ona doğru dönüp “Biraz su iç canım” dedi. Sevgilim gözlerini araladı. Serhat’ın gözlerinin içine bakıp gülümsedi. “Serhat, seni seviyorum.” Dedi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldüğünü hissettim. ” Hiç kimse bana bu duyguları yaşatmadı. Hep senin kadının olmak istiyorum. Nolursun!” Serhat cevap vermedi. Biraz daha doğrulup Serpilin başını eliyle kaldırıp bardağı dudaklarına uzattı. Serpil kana kana içti benim getirdiğim suyu Serhat’ın elinden. Sessizce ona teşekkür etti. Duraklarından öptü onu usulca. Serhat da kalan suyu içip, boş bardagi bana uzattı. Aldım. Kenara koydum. Tekrar uzandılar. Serpil elini uzatıp serhat’ın elini tuttu. Gözlerini kapatti.
Onlara bakmadan edemiyordum. Gözüm aşağıya kaydı. Serhat’ın yarı inmiş yarağının ucundan beyaz sıvısı çıkıyordu. Sevgilimin sikilmekten kıpkırmızı olmuş amindan da Serhat’ın dölünün dışarı sızmaya başladığını gördüm. Yoğun bir kıvamda çimenlere doğru iniyordu. Turuncu bikinisine bulaşmıştı. Çok güzel bir görüntüydü. Mayomdan fırlamak üzere olan yarağımı gizlemeye çalışarak fotograf çekmeye koyuldum. 31 çekerim buna bakarak diye düşünüyordum.
Sesleri duyunca ikisi de başlarını kaldırıp bana doğru baktılar. Serhat “Ne çekiyorsun yine?” Diye sordu gülerek. “Spermlerin dışarı akmaya başladı Serpil’in içinden. Çok güzel görünüyor. ” dedim. ” Seninkinin ucundan da bem beyaz akıyor. “Serhat kasıklarını serpilin kasıklarına yaklaştırıp bana “Gel daha yakından çek ikisini bir karede” dedi. Ardından “Benimkinin başını Serpil’in amının yanına getirsene” dedi. “Güzel olur.”. “Nasıl yani?” Dedim “Tutarak mı?” Tabii canım nolacak? İstediğin gibi poz verdir. Fotoğrafçı sensin. Serpil’e hediye olarak verebileceğim bir resim Çek.” Serpil “Ay ne kadar yaratıcı bir hediye. Canım benim.” Deyip Serhat’ı dudaklarından öptü. Bana dönüp ” Hadi aşkım göster kendini. Dedi sevinçle. ” Tamam. Bir sanat harikası olacak.” dedim gülerek.
Eğildim. Serhat’ın hala iri, güneş’te parlayan yarağını iki parmağımla çekinerek tuttum. Kaygan olduğu tam hareket etmeye çalışırken için parmaklarımdan kurtuluvermişti. Bu kadar ağır olacağını hesaba katmamıştım. Beni seyrediyorlardı. Olaya üçümüz de güldük. Serpil “Seninkinden çok büyük değil mi aşkım? ” dedi. Utancımı şakayla gizlemeye çalışarak. “Evet ya !” Dedim “Hala kocaman valla. Ne biçim şey bu?” Serpil, o şirin tavrıyla “Ya, ben o koca canavari minicik kutuma alıyorum. Kolay değil. Sen bana sor onu.”dedi. “Kim zorluyor seni almasaydın zorsa.” dedim şakamın içindeki sitemi hissetmişti her halde. Ama Şu an Serpil için önemli olan Serhat’ın duygularıydı. Cevap vermedi.”Hadi çek resmimizi.”
Serhat’ın yarağını bu defa beş parmağımın ucuyla tutup sevgilimin kasıklarına doğru çektim. O da kendi kasıklarını ittirerek yardım etti. Kibarca başının ucundaki döllerini serpilin amının hemen üstüne sürdüm. Kayganlaşmış parmaklarımla fotograf makinesini tutup çekmeye başladım. Serpil’in amına yaklaşıp, dudaklarının arasından artık aşağıya daha da sarkmakta olan dölü, arka fonda Serhat’ın gururla dusan yarağını, ucundan sızan dölü bir arada fotoğraflıyordum. Kokularını duyuyordum. Serhat’ın yarağının deliği bile kocamandı. Nasıl tazyikli fışkırmıştı kimbilir Serpilin içine buradan. Nasıl dövmüştü sevgilimin rahim duvarlarını, kale surlarına çarpan gülleler gibi.
Serpil nefes alıp verirken üstündeki yarak da inip kalkıyordu. Kafamı kaldırıp onlara baktığımda ikisinin de bana bakıp güldüğünü gördüm. Serhat “Gerçek bir sanatçı işte” dedi Serpil’e “Konusuna odaklanmış. Adeta konusunun Okyanusunda dalgalarla savaşan bir sanatçı.”
“Dalga geçmeyin” dedim şakadan kızarak. ” Kolaymı zannediyorsunuz siz bunları yaparken aklımı kaçırmadan fotograf çekmek?”
Serhat ” Haklısın valla” dedi “Fena olmuşsundur sen ya. Seni hiç
Düşünmedik. Boşalmak istermisin?”
“31 çekerek mi yani?” dedim. Serpil hemen atladı ” Eh! Herhalde bana girecek değilsin” şımarık şımarık.
Serhat, “Yok Tarık’cığım o olmasın tabii. Ama dokunmadan, Serpile bakıp 31 Çek istersen. Dur istersen ilginç bir şey yapalım. Serpilden dışarı taşan sıvı hem benim dölüm hem de Serpilin suyu. Onu yarağına bulaştır. Öyle asıl. ”
“Yok istemem” dedim. Serpil yine şımarık şımarık “Ya öyle yaparsın ya da hiç ! ” deyiverdi.
Serhat “Zorlama çocuğu canım nasıl isterse öyle yapsın.”
Serpil “Böyle değişiklikler açık olmayı öğrensin istiyorum. Bence hayat daha eğlenceli oluyor öyle.”
“Yok yok 31 çekmesem de olur” dedim yarağım mayomun içinde zonklarken. Serhat bana göz kırptı sen çaktırmadan asıl bir ara der gibi. Önemli olmadığını göstermek ister gibi fotograf çekmeye devam ettim. Serpil suçlu hissetmiş olmalı ki “Tamam aşkım istediğin gibi çek. Hadi sen de zevk al.” Ben, “Yok istemiyorum zaten” dedim. Devam ettim fotograf çekmeye. “Hadi aşkım kapris yapma. Bak istersen biraz elleyebilirsin de beni. Ellesin biraz değilmi Serhat.? Kızmazsın değilmi ”
“Bu defalık elle biraz ama fazla ileriye girmeden.
Serpil “Hadi bak Serhat da izin verdi.”
Böyle acıma yüzünden verilmiş bir izinle 31 çekmek ağırıma gitti. “Hayır istemiyorum ” deyip kestirip attım.
Serhat parmağını götürüp Serpil’in amı ve kendi dölleriyle oynamaya başladı. “Bak Tarık, ne güzel şişmiş sikilmekten Serpil’in amı. Sikmek için deli oluyorsun onu değilmi? İçi hala dölümle dolu. Hadi baka baka asıl. Bak üçe kadar sayacağım başlamazsan ondan sonra sadece Serpil’in dediği şekilde çekmene müsaade edeceğiz tamamı? Benim dölümü bulaştırıp yani.” eşek şakasından beterdi şu an Serhat’ın yaptığı. Serpil atıldı. Hızlı bir şekilde ” 1, 2, 3″ diye saydı. “Tamam kaybettin şansını” dedi. Beni kendi istedikleri şekilde 31 çekmeye zorlamalarına çok kızmıştım. Ne yaptıklarını sanıyorlardı. Ben onlara anlayış gösterdikce daha düşüncesizce şakalar yapıyorlardı. Çimlerin üstünde oturup sinirimden ağlamamak için gözlerimi dikip boş bir yere bakmaya başladım.
Serhat konuşmaya devam etti. “Nasıl inliyordu demin sikilirken. Öyle zevk aldım ki sevgilinin içine fışkırtmaktan. Daracık amı sım sıkı sarıyordu yarağımı. Senin sikemediğin amını siktim sevgilinin. Birazdan bir posta daha sikeceğin onu önünde.” Bunları söylemekten sapıkça bir zevk aldığı belliydi sesinden. Gözlerim ara sıra onlara doğru kayıyordu. Yarağının tekrar kalkmaya başladığını farkettim.
Serpil de katıldı bu sapık oyuna. “Aşkım, Serhat beni öyle güzel sikiyorki seni tamamiyle unutuyorum. Yarağını göbeğime kadar hissediyorum. Amım esneye esneye alıyorum içine. Gözlerime baktığında ona ait olduğumu hissediyorum. Hep onun olmak istiyorum.”
Serhat’ın yarağı tamamiyle kalkmıştı artık. Tutup sevgilimin amına sürtmeye başladı. Mos mordu başı. Nasıl şişmişti. Sevgilimin minik amı nasıl alabiliyordu bunu içine. “Bak Tarık Serpil’in amı nasıl açılıp kapanıyor. Nasıl istiyor benimkini.”
Serpil. “Oh! Serhat n’olur gir içime. Gir bir an önce. Bırak Tarıklar uğraşmayı.”
Yaptıkları beni de deli ediyordu. Ne deseler yapacak haldeyim artık. Hissediyordu bunu Serhat. “Dur güzelim. Tarık’ı böyle görmek hoşuma gitti. Ona 31 çektireyim sonra sikeceğim seni.” Sonra bana dönüp “Çıkart mayonu.” Dedi. Oturduğum yerde kalkmadan mayonu çıkarttım. Popomda çimleri hissediyorum. “Aç avcunu” Avcumu açıp ona uzattım. Dört parmağıyla Serpil’in amının içinden ve dışından dölünü ve sevgilimin suyunu toplayıp bana uzattı. Avucumun içine sıvaştırdı. Avucum resmen dolmuştu. “Hadi şimdi 31 çek” dedi.
Hiç bir şey söylemedim. Sol dirseğim üstünde yan dönüp yarağıma bulaştırdım sıvıları. Serhat ” Seyret bak şimdi” dedi. Sevgilimi yüzü bana dönük yan yatırıp arkadan yaslandı. Bir bacağını kendi bacağı üstüne astı. Bu şekilde sevgilime girişini görmemi istiyordu. Yarağını sevgilimin bacak arasından sokup amına getirdi. Dudaklarına sürtmeye başladı. Serpil yalvarıyordu. “Serhat, sik beni. Deli oluyorum ya. Bırak Tarık’la oynamayı.”
Serhat kasıklarını yavaşça ittirerek yarağının sadece ucunu sevgilimin amına yavasca sokuyor sonra çekiyordu. Ben de gözümü oralarına dikmiş yarağımı sıvazlıyordum. Elimde zonkluyordu. Çabuk boşalmamak için sıvazlamaya bıraktım. Serhat tamamiyle sokmayarak hem beni hem Serpil’i deli ediyordu. Bir dakika kadar daha böyle devam ettikten sonra gözlerime bakarak taşaklarına kadar geçirdi. Serpil “Aaaaaaaaaah! ” dedi ardından da çırpınmaya başladı. Geliyordu. Ben de o anda boşalmaya başladım. Sikimi sıvazlamadığım halde boşalıyordum. O kadar azmıştık. Kendimi engelleyemiştim. Avucumda gerilip duran sikimden spermlerim çimlerin üstüne fışkırıyordu. Serhat tek bir hareketiyle beni de sevgilimi de getirmişti. Hoşuna girmişti bunu yapabilmek. Gülüyordu. Ardından önünde debelenen Serpil’e sokup çıkartmaya başladı. Bir eliye alttan sarılmıştı. Diri memelerinden tutuyordu onu. Bir yandan da bacağından tutup kendine çekiyor daha derine ve daha sert girmeye çalışıyordu. Bana ses çıkartmadan sadece dudaklarını okutarak, anlayacağım bir şekilde tek tek, ” Sevgilinin… Amına… Koyuyorum” dedi. Mahfolmuştum. Gözleri benim gözlerime kilitlenmiş halde sevgilimi bir kaç defa getirdi. Serpil yarı baygın haldeyd. Serhat vurdukca sarsılıyor sonra tekrar titreye titreye geliyordu. Elimde küçülmüş pipimle bunu seyrettim. Birbirlerine verdikleri zevke ve bana yaptıklarından dolayı Kıskançlık ve öfke içindeydim ama çekip gidemiyordum.
Sonunda Serhat da boşaldı ve çimlerin üstüne bıraktı kendini. Serpil yine nefes nefese kendinden geçmiş yatıyordu yanında. Uzun süre kıpırdamadan yattık öyle. Önce Serhat doğruldu. Bana bakıp “Nasılsın Tarık dedi. “Nasıl olayım? Kötü hissediyorum çok ” dedim.
“Ya olur böyle şeyler sekste. Yeni duygularımızı, zevklerimizi keşfediyoruz. Bu oyunlar hepimize zevk veriyor baksana.” dedi küçülmüş pipimi göstererek. Serpil’ in ise daha söz söyleyecek hali yoktu.
Günün kalan kısmını benim gönlümü alma ve bu tür şeyleri denemenin ne kadar güzel olduğunu konuşmakla geçti. Kendimizi tanımak açısından böyle deneyimlerin çok önemli olduğunu söylüyordu Serhat. Serpil de özgürlüğü sonuna kadar yaşamalı insan diyordu. Serpil bana karşı daha sevecen, Serhat da daha sıcak ve arkadaşca davranıyordu. Bu yaz hem kendimizi bulduğumuz, hem de iyi bir film çıkarttığımız bir yaz olacaktı. Zaman zaman birimizi ele alıp, duygularını, isteklerini analiz edecek ve bunu filmimize yansıtacaktık.
Akşam yattığımızda, Serpil bana sarıldı. Başımı okşadı. Yanaklarımdan öptü. Beni anlayışlı ve Olgun olduğum için çok sevdiğini söyledi. Hepimizin bu yaz çok daha olgunlaşacagımızı söyledi. Bana iyi uykular dileyip arkasını döndü, uyudu.
Ertesi gün oldukça ilgi gördüm Serpil’den. Gözü Serhat da olmasına rağmen beni ihmal etmiyordu. Sabah film üstüne çalıştık. Çok zevk alıyorduk bundan üçümüz de. Sonra Serhat dün yaptıklarımızı analiz etmeyi teklif etti. Gönüllü oldu önce kendi duygularını açıklamaya. Serpil’in hem fiziğini hem de özgür kişiliğini çok beğendiğini söyledi. “Ama” dedi “İtiraf etmeliyim ki sana karşı bana verdiği üstünlük, ondan aldığım zevki bir kaç katına çıkartıyor. Onu sikerken adeta senin de beynini sikiyorum. Bozulmuyorsun değil mi bunları söylüyorum diye. Açık olmak istiyorum.” Serpil, ben ağzımı açmadan araya girdi ” Açık olman çok güzel Serhat. Tarık bilsin senin aldığın zevki. Ona zor gelebilir ama o zorluğun karşılığında senin zevk aldığını bilmesi eminim onun buna katlanmasına yardımcı olur. Ben de öyle hissediyorum. Ben de bu anlattığın şeylerden kadınca bir zevk alıyorum. Ben sana o zevkleri verirken sevgilime çektirdiklerime değiyor diye düşünüyorum. Tarık’ı daha çok taktir ediyorum. O da bunu bildiği için daha kolay katlanıyor. Sonunda o da çok zevk alıyor. Değilmi aşkım ? Bunu kabul edemeyeceğim için cevap vermedim. Onlar anladılar.
Günlerimiz yeni kabul ettiğimiz bu düzen içinde geçiyordu artık. Normal zamanda üç arkadaş gibiydik. Ben sevgilimle uyuyordum. Günün içinde onlar bazan romantik oluyorlardı ya da bir birlerini istedikleri zaman vahşiye sevişiyorlardı. Başkalarının bunu bilmemesi konusunda hemfikirdik. Çoğu zaman onları seyrederken kendi istediğim gibi 31 çekebiliyordum. Bazan Serhat ya da Serpil benim kendi istedikleri şekilde 31 çekmemi istiyorlardı. Çoğu zaman itiraz etmiyordum onlara çünkü tartışma çıkarmak istemiyordum.
Bir kaç gün sonra kaldığımız evin sahibi, ortak dostlarımız aradılar. Tekneleriyle yakındaki marinaya geleceklerdi. Ertesi gün için bizi teknelerine davet ediyorlardı. Bir gece orada kalacaktık. Sevindik. Ben “lütfen dikkat edelim davranışlarımıza orada. Bir şey anlamasınlar” dedim. Ikisi de, tabii dediler. Serhat,” Siz orada sevgili gibi davranın.” Dedi. Serpil ” Aaaaaa, Serhat’cığım, ben sana kıyamam ama” dedi gülerek. Sonra ” Tabii tabii. Şaka yapıyorum.” Dedi.
Serhat “Ben seni bu gün öyle bir sikerim ki yarın halimiz kalmaz, daha kolay olur arkadaş gibi davranmak.” Gerçektende Serhat serpil’i o gün bir kaç defa acımasızca sikti. Yatağa gittiğimizde Serpil baygın gibi uyuyuverdi hemen.
Tekneyi Marina’da bulmak zor olmadı. Birkaç kamaralı pek de küçük olamayan bir tekneydi. Ama mürettebat gerektirecek büyüklükte değildi. Karı koca bizi sevinçle karşıladılar. Bizden 10 – 15 yaş kadar büyüktüler. Halit Ağbi Borsa’dan zengin olmuştu. Zeynep abla çalışmıyordu. Rahat yaşantıdan ve kendilerine iyi baktıklarından ikiside çok iyi görünüyorlardı. Kısa bir sohbetten sonra Halit Ağbi “Çıkıp bir koya gidelim vakit kaybetmeden. Denize gireriz” dedi.
Öğleden önce sessiz sakin bir koyda demir atmıştık. Dibi gözüken denize teker teker atladığımızda etraftaki tek gürültü bizden geliyordu. Ne güzel bir hayat dedim kendi kendime. Yüzdük. Eğlendik. Açıkmıştık. Teknede hep beraber yemek hazırladık. Tentenin gölgesinde sohbet ederek yemeğimizi yemeğe başladık.
Birlikte bir film üstüne çalıştığımızı söylediğimizde ikiside çok heyecanlandı. Bir araya gelmemiz onların evi yüzünden olduğu için filmde kendilerinin de bir katkısı olduğunu hissediyorlardı. Israr etmelerine rağmen konusunu anlatmıyorduk. Halit ağbi “Çocuklar biz sanatçıları desteklemekten hep gurur duyduk. Bu filmin finansını yapmak isteriz. ” dedi. “Anlatın canım çekinmeyin çalmayacağız konuyu.” Güldü. Bir birbirimize baktık. Söylemememizin nedeni o değildi tabii ki. Ama nasıl olsa sonunda belli olacaktı.
Serhat da saklamak taraftarı değil gibi görünüyordu. Bir sır anlatır gibi anlatmaya başladı. Halit ağbiyle Zeynep abla merakla dinliyorlardı. Anlattıkça hikayenin gerçek duruma benzerliği şüphe uyandıracak hale geliyordu. Serpil yer yer yanında getirdiği dizüstü bilgisayarından bölümler okudu. Yaşadıklarımızın dökümüydü. Halit ağbi bıyık altında gülerek bizi süzmeye başladı. “Güzel hikaye. Çok beğendim. Bunu yaşamanız lazım filmini yapmak için”dedi. Anladığını anlamıştık. Bir süre sessizlik oldu. “Açıkcası ben kişiliklerinizi bildiğim için bu oyuna nasıl iyi uyduğunuzu görebiliyorum.” Durup Zeynep ablaya baktı. O da Gülümsüyordu. Sonra tekrar bize dönüp. “Hoşunuza gidiyor mu?” Diye sordu.
Ben kıpkırmızı olduğumu hissettim. Serhat ve Serpil ise bir şey söylemiyor ama yaramaz çocuklar gibi gülüyorlardı.
Halit ağbi “Bakın biz de size bir şey itiraf edelim ” dedi. Zeynep le biz, Serpil le Tarık’ın tersi bir ilişki içindeyiz. Ben başka kadınlarla beraber oluyorum Zeynep de bundan zevk alıyor ama o sadece benimle oluyor. Bana dönüp, ” Zeynep gibi sen de eşinin arzularını tatmin etmesinden mutlu oluyorsundur eminim.” Evet anlamında hafifçe başımı salladım. “Ayrıca Serhat da bundan çok zevk alıyordur biliyorum çünkü ben de çok tahrik olurum başkasının sevdiğine sahip olmaktan. Erkeği kadınının yanında küçültmekten. Biliyorum bunlar kötü şeyler ama çok zevk alıyorum. Senin gibi bazı erkeklerin buna izin verecek kadar zevk aldığı da bir gerçek.”
Ben “Zevk almıyorum” diye inkar ettim.
Serpil hemen atladı. “Halit Ağbi, bakma sen zevk almıyorum dediğine. Şimdi mayosunu indirse dim dik olmuştur valla”
Halit Ağbi, ” Zevk almadığını ispat etmek istermisin ? ” diye sordu gülerek. Bu gerginlikten dolayı benimki kalktık değildi. O ruh haliyle mayomu indirip minik pipimi gösterdim. Zeynep abla “Ah canım minicik. Ne şirin şey o öyle” dedi gülerek. Tam mayomu çekecektim ki Serhat, “Tut öyle” dedi. Kalkıp Serpil’in yanına gitti. Öpüşmeye başladılar. Bir eliyle de bacaklarını okşuyordu. Haklılardı. Bundan tahrik olmamam mümkün değildi. Pipim kalkmaya başlamıştı bile.
Halit ağbi “Kalkıyor! Kalkıyor!” diyerek bir kahkaha attı. Utanıp mayomu çektim yukarı. Kalkıklığı hala farkediliyordu tabii.
Serhatla Serpil bir süre daha öpüşmeye devam ettiler. Iddialarını ispat etmişlerdi. Bu konuyu konuşmaya devam ettik. Artık herkez daha rahatlamıştı. Ben bile kabul etmeye başlamıştım rolümü.
Halit ağbi Serpile daha samimi davranmaya başlamıştı. Fırsat buldukça dokunuyor iltifat ediyordu. Teknede bikinisinin üstünü giymesine gerek olmadığını söylediğince Serpil hemen kabul etti. Zeynep abla da çıkarttı üstünü. Onun vücudu daha dolgundu. Çaktırmadan bakıyordum. Çok seksiydi o da. Öğleden sonrayı güneşlerek ve yüzerek geçirdik. Iki yarı çıplak kadının böyle ortalıkta dolaşması çok tahrik ediciydi. Halit ağbiyle Serhat istedikleri zaman kadınlarına sahip olabilirlerdi. Zaten sarılıp öpüşüp duruyorlardı. Serpil’i ilk tanıdığım zamana dönmüştüm. O zaman daha çıkmıyorduk. Arkadaşlarla birlikte plaja gittiğimizde onun güzel vücudundan çok tahrik olup tuvalette 31 çekmiştim. Anlaşılan şimdi de ayni durumdaydım.
Onlar iki çift bir birlerine sarılı minderlerin üzerine uzanmış konuşuyorlardı. Ben de yanlarındaydım. Halit Ağbi Serhat’ın kendisine çok benzediğinden bahsediyordu. Serhat’ın kendi kadınını paylaşmadığını ama Serpil gibi başkasına ait bir kadını kullandırmasında bir terslik olmadığını ifade ediyordu. Bu şekilde Serpil’i kullanıp kullanamayacağını anlamaya çalışıyordu. Serhat bu oldukça bariz teklife açık açık cevap verdi. ” Halit Ağbi tabii sana saygım sonsuz. Kesinlikle Serpil’in tadına bakmalısın. Serpil de çok hoşlanır zaten” dedi. Serpil gülümsemeye başlamıştı bile. Serhat onayladığı sürece zevk alacağı belliydi. Halit Ağbi, “Beraber becerelim mi, ne dersin? ” Serhat, “Tamam Ağbi güzel olur” dedi.
Halit Ağbi yerinden kalktı, onların yanına gitti. Elinden tutup serpil’i ayağa kaldırdı ve öpüşmeye başladılar. Beyaz kıllı göğsüne sevgilimin diri göğüslerinin basıldığını gördüğümde içim eridi. Elleri vakit kaybetmeden o guzelim kalçalarına indi. Bikinisinin içinden okşamaya başladı. Sevgilim bu Olgun erkeğin kollarında kendinden geçiyordu. Elini onun mayosunun içine sokup yarağını kavradı. Halit Ağbi mayosunu indirdi aşağıya, ardından da Serpil’in bikinisini. Yarağını görebiliyordum artık. O da Serhat’ın ki gibi Kocamandı. Gerçekten bu iki erkek çok benziyordu bir birine.
Gözümün kenarında Zeynep ablayı farkettim. Elini bikinisinin içine sokmuş kendisiyle oynuyordu. Bende bundan cesaret alıp elimi mayomun içine soktum. Yan yana sevdiklerimizin sevişmesini seyrediyor, kendimizi tatmin etmeye çalışıyorduk. Halit ağbiyle bir an göz göze geldik. Utandım ama duracak halde değildim.
Birazdan Halit Ağbi Serpil’i teknenin arkasındakı geniş oturma yerine götürdü. Minderlerin üstünde domaltıp, önüne geçti. Ağzına verdi. Serpil onun taş gibi olgun yarağını arzuyla emmeye başladı. İleri geri hareket ederek başından tuttuğu Serpil’in ağzını sikiyordu şimdi. Zeynep ablanın “Sik Serpil’i aşkım. Sik küçük yosmayı ” diye soluduğunu duydum. Halit ağbi birazdan eliyle Serhat a işaret etti. Sevgilimin ağzından çıkardı yarağını. Yerini Serhat’a bıraktı. Kendisi de sevgilimin arkasına geçti. Sikecekti. Serhat’ın ki gibi onunki de damarları şişmiş vaziyetteydi. Tutup başını dayadı. Yavaş yavaş ittirmeye başladı. Sevgilim, Serhat’ın yarağı ağzındayken inledi. Ama iki deliğinin dolmuş olması Serpil’i kendinden geçirmişti. Halit Ağbi “Oldukça dar bu kız”dedi. “Çok hoşuma gitti. Seninkinden cok daha dar Zeynep”. Pompalamaya başlamıştı bile. Her vuruşunda Serpil’in yüzü Serhat’ın kasıklarına yapışıyor yarak görünmez oluyordu. Bir ara göz göze geldiler. Güldüler. Sağ ellerini havada çarptılar. Ayni kadını iki ucundan sikiyor olmanın ortaklığını kutlamak için. Ben ise Zeynep ablayla yan yana onlara bakıp kendimizi tatmin etmeye çalışıyorduk.
Birazdan Halit Ağbi bir işaretle Zeynep’i çağırdı yanına. Biliyordu kocasının ne istediğini. Sırt üstü yatıp kocasının bacak arasına girdi. Alttan taşaklarını yalamaya başladı. Harika bir zevk olmalıydı bu. Hemde sevgilime giriş çıkışını görüyordu burnunun dibinde. Bir yandan da hala kendisyle oynuyordu.
Sevgilim yine sarsılarak titreyerek gelmeye başladı. Gerçekten sevgilim benimleyken kadınlığını yaşamıyormuş diye düşündüm. Hiç bu hale gelmezdi. Normali hâli buydu artık. Bu defa her kez çok azmıştı. Erkeklerde dayanamadılar. Azgın hayvanlar gibi Serpil’e çarpa çarpa boşaldılar. Halit Ağbi “Al yosmam! Al amına benim küçük yosmam” diye haykırıyordu. Taşakları da karısının yüzünü iyi dövmüştü. Sevgilimin ağzında da amından da döller taşıyordu dışarıya.
Ben de boşalmıştım onunla beraber. Zeynep abla deli gibi yalıyordu kocasının döllerini. O da haykırarak geldi. Hepimiz nefes nefeseydik.
Boşaldıktan sonra içimi yine bir utanç duygusu kapladı. Ellerimi mayomun içine sildim. Sanki 31 çekmemiş gibi görünmek istiyordum.
Yavaş yavaş doğruldular. Keyifleri çok yerindeydi. “Hadi denize atlayalım” dedi Halit Ağbi. Çırılçıplak, dibi görünen mas mavi berrak suya attık kendimizi.
Akşam yemeği yine güzel sohbetlerle geçti. Halit ağbi, Serhat’dan Serpil’i akşam için istedi. Zeynep ve Serpil’le tek başına olmak istiyordu. Serhat memnuniyetle dedi. Bana ve Serpil’e sormuyordu bunları. Ama Serpil memnundu olayların gidişinden.
Yemekten sonra Halit ağbi bu iki arzulu dişiyi ellerinden tutup kamarasına götürdü. Iyi geceler çocuklar dedi bize kapıyı kapatmadan.
Serhat la kalan şarabı içip sohbet etmeye başladık. Birazdan denizin üstündeki akşam sessizliği kadın inlemesiyle bozuldu. Serhat “Bu seninkinin inlemesi ” dedi. Haklıydı. Ikimiz de tahrik olmaya başlamıştık. ” Gel kapıya yaklaşalım dedi. Kapının yanında mayosunun üstünden yarağıyla oynamaya başladı. Ben de aynisını yapıyordum. Ses çıkarmamaya çalışıyorduk. Serhat Mayosunu indirdi. Dim dik yarağı ortaya çıktı. Kulağıma yaklaşıp “Ağzına alsana! ” diye fısıldadı. Ensemden kavrayıp başımı aşağıya doğru ittirdi. Direndim. Başımı sallayarak sessizce olmaz dedim. Emir veren bir tonla tekrar fısıldadı kulağıma “Ağzına Al!” Başımı aşağıya ittirdiğinde attık direncim kırılmıştı. Yüzüm o sert, güçlü yarağına çarptı. Ağzımı açıp içime aldım. İtaatkarca emmeye başladım. Bu kadar sert olabileceğini beklemiyordum. Kocaman Başı ağzımın içindeydi iki elimle kalın gövdesini ve iri taşaklarını kavramıştım. Bu gücü hissetmek hoşuma gitmisti. Onu daha çok hissetmek daha çok zevk vermek istiyordum adeta. Dilimle içerden yalamaya başladım. O da kasıklarını oynatıp yarağını daha çok sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ama mümkün değildi.
Sertçe kolumu tutup beni yerden kaldırdı. Teknenin arkasına doğru aceleyle yürürken beni de adeta sürüklüyordu. Minderlerin önünde hızlı bir şekilde mayomu çıkartıp attı. Pipim beni utandıracak halde dim dik, zevk aldığımı bağırıyordu. Ardından minderlerin üstüne savurdu. Şaşkınlıkla bakıyordum ona. Taş gibi yarağınla üstümde bir dev gibi duruyordu. Ne yapacağı belliydi. “N’olur ?” Diye fısıldadım yalvaran bakışlarla. Ama beni dinleyecek hali yoktu. Bacaklarından birini kavrayıp yüzükoyun hale getirdi. Ata biner gibi üstüme çıktı. Eliyle kıçımı tükürüklediğini hissettim. Ardından o sert yarağını dayadı deliğime. Ittirmeye başladı. Acıdan haykırdım. Arama durmadı. Abanmaya devam etti. Çok azmıştı. Biliyordum bu halini. Zaten kaçabilecek durumda değildim. Çaresizdim. Bari içerdekilerin haberi olmasın istedim.
Ağzımı kapattım. Çığlık yerine inleme çıkıyordu sadece. Serhat milim milim giriyordu bana. Çok acıyordu. Belimin kalçalarımla birleştiği yerden tutuyordu beni. “Oooooh! ” dediğini duydum. Sonuna kadar girmişti içime. Sımsıkı sarıyordum yarağını acı içindeki büzüğümle. Geri çekip tekrar ittirdi. Ardından tekrar. Tekrar. Artık sikmeye başlamıştı beni. Popom eziliyordu altında. Kocaman yarağını derinliklerinde hissediyordum. İçim dopdoluydu. Serpil’in hissettiklerinin birazını anlayabiliyordum şimdi. Üzerime Uzanıp omuzlarından asılmaya başladı. Artık deli gibi sokup çıkartıyordu. Üzerimde hopluyordu. Acımın yanında zevk de alıyordum artık. Ben de inlemeye başladım. Kulağımın dibinde solumasını duyuyordum. Hiç bir şey demiyorduk ikimizde. Sadece soluyor ve inliyorduk. Serhat bana dakikalarca girip çıkmasının sonunda, ” Boşalıyorum Tarık! ” dedi. Büzüğümde onun kasılmalarını hissettim. Ardından içim sırıl sıklam, kaygan oldu. Üzerime yığıldı. Ben pipim hala kalkık altında yatıyordum. Ilk tepkim ” N’olur bu aramızda kalsın” demek oldu. Serhat baştan savar bir şekilde nefes nefese “Tamam, tamam” dedi. Üstümden kalkarken içim boşaldı. Mayomu giydim. Burada uyuyabilirdim. Serhat kamaralardan birine gittik yattı. Halit Abi’lerin kamarasından gelen seslerin arasında uyudum.
Sabah kalktığımda deliğim hala sızlıyordu. Farkettirmemeye çalışarak yan oturdum masada. Kahvaltı sırasında en önemli konu üçünün yaptığı seksti tabii ki. Ne kadar zevk aldıklarını anlatıp duruyorlardı. Özellikle Halit Ağbi Serpil’e güzelliğine ve yatakdaki arzulu haline övgüler yağdırıyordu.
Serhat’a teşekkür ederken, “Sen akşamı kadınsız zor geçirmişsindir herhalde dedi gülerek” Serhat da, ” Yok canım. Hiç üzülmeyin siz. Sağolsun Tarık elinden geleni yaptı” deyiverdi. Aman allahım hani söylemeyecekti! Ne büyük aptalıktı buna inanmış olmam. Üçü de hayretle bir ona bir bana bakıyorlardı. Zeynep abla ” Nasıl yani? ” diye sordu. Serhat ” Şöyle diyeyim: Tarık kıçı üstüne rahat oturmayacak bu gün.” Yine Zeynep abla ” Neee? Siktinmi çocuğu? Vallahi sen Halit’ten de beterimişsin Serhat” dedi, gülerek. “Sevgilisini sikmen yetmedi mi?” Serpil daha da heyecanlanmıştı. Yerinde duramıyordu. ” Yaaa! Bunu kaçırmam çok kötü. Çok isterdim görmek.” Halit Ağbi Serpil’e dönüp ” Sen hiç üzülme tatlım ben sana gösteririm o zaman ” Ben bütün bu konuşmaları kıpkırmızı bir halde dinliyordum ama artık suskun kalamadım, ” Yok Halit Ağbi. Olmaz hayatta” dedim. Serhat, “Bana da çok direndi ama sonra hoşuna gitti. Değilmi Tarık.” diye güldü. Halit ağbi elimden tutup ayni yere götürdü beni. Serpil hemen yanımıza geldiği. Dur ben indireyim mayonu. Pipim yine kalkıktı. Halit ağbi bana “Sırt üstü yat dedi. Sesimi çıkartmadan yattım. O da soyundu. Bacaklarımı omuzuna aldı. Tam yarağını dayanyacaktı ki Serpil ” Bekle ben tutup sokucaaaam!” Diye uzanıp yarağını tuttu. Ağzına alıp ıslat da fazla acıtmayalım Tarık’ın canını. Serpil ağzına alıp emmeye koyuldu. Bol bo tükürük bırakıyordu üstünde. Tamam dedi Halit ağbi. Sevgilim elleriyle tuttuğu o taş gibi yarağı göt deliğime dayadı. Gülümseyerek Halit ağbiye bakıp. “Hadi sik Tarık’ı ” dedi Halit ağbi ittirmeye başladığında yine o acıyı hissettim deliğimde. “Ağbi nolur yavaş “dedim. Biraz durdu sonra tekrar ittirmeye başladı. Yırtılıyordum adeta. “Ağbi dur! Çok acıyor!” Dedim. Durdu. Serpil susmadı. “Halit ağbi Tarık’ı dinlersen akşama kadar sikemezsin sen onu.” Halit ağbi “Haklısın ” dedi. Bana dönüp “Sık dişini Tarık” deyip yeniden ittirmeye başladı. Yavaş ama kararlıydı bu sefer. Büzüğüm yana yana başını içime aldım. Ardından gövdesinin yarısı girdi içime. Acıyordu. Sonunda bir hamlede kalan yarısını da kökleyiverdi. Allahım ne çok acıyordu. Gözlerimden yaş geldi. “Oldu işte gördünmü?” Dedi. Ben debelenmeyeyim diye bacaklarımdan sım sıkı tutuyordu. Acılı gözlerle Halit ağbinin gözlerine baktım. Dudağında hafif bir gülümseme fark ettim. Serpil elini uzattı. Parmağını Halit ağbinin yarağının dibine deydirdi. O şımarık tavrıyla “Benim tanıdığım Halit ağbi dışarda kalan bir santimi de Tarık’a sokmadan bırakmaz ” dedi. Halit ağbi “Sen ne yaramaz şeysin öyle ya” deyip bir daha abandı. Acıyla “Ahhhh! ” diye haykırdım. Hepsi girmişti bes belli. “Memnun oldun mu? ” dedi Serpil’e. ” Evet” dedi “Çok teşekkür ederim.” Gülüştüler.
Halit ağbi ağır ağır sokup çıkarmaya başladı. Her sokuşunda ben bir “Ah!” Çekiyordum. Zeynep abla hem kocasının vücudunu okşuyor hem de bana girişini seyrediyordu. İnlediğimde de yüzüme bakıyordu. Serpil le Serhat da bir birlerine sarılmış Halit ağbinin beni sikmesini bir show gibi seyrediyorlardı.
Yavaş yavaş aldığım acı zevke dönüşmeye başladı. Hala güçlü darbeyle geçirdiğinde canım yanıyordu ama başka türlü hisler duymaya başlıyordum. Onların önünde sikilidikce küçüldüğümü hissediyordum Çok zavallı görünüyor olmalıydım ayaklarım havada sallanır halde sikilirken. Birden kendimi kaybettim. Halit ağbinin gözerinin içine “Halit Ağbi! Halit Ağbi!” diye soludum. Hiç düşünemeyeceğim bir şey oluyordu. Halit ağbinin güçlü yarağı götümün derinliklerini zorlarken dokunmadığım Pipim kasılmaya başladı. Boşalıyordum. Bir kadın gibi boşalıyordum. Ben hiç bir şey yapmadığım halde Halit ağbi beni sikerek boşaltıyordu. Aldığım zevk beni sarhoş ediyordu.
Kız gibi ince ince sesler çıkartarak altında titriyordum ki, onun kükreyen sesini duydum. Ardından da yarağının içimde kasılmasını hissettim. O da içime geliyordu. Tazyikli dölü vıcık vıcık ediyordu götümün derinlikleri. Yüzüne baktım. Gerilmişti. Sonunda bir “Ohhhhh!”çekti ve durdu. Kalkıp kendini minderlerin üstüne attı.
Onu tatmin etmiş olmak bana da bir tatmin duygusu verdi. Serpil hemen yanında gidip Haşim ağbiyi öpücük yağmuruna tuttu. “Haşim ağbi, inanamiyorum. Nasıl yaptın bunu. Tarık’ı kız gibi ettirdin.” Haşim ağbi gururlu bir gülümsemeyle “Yok canım pipisi kalkık kız olurmuymuş hiç. ” dedi. Serpil bundefa heyecanla koşup Serhat’a sarıldı şımarık şımarık ” N’olursun Tarık’ı bir daha sik şimdi. Pipisi kalkmadan getir onu. N’ooooooooolursun? Kız gibi getir onu.” Serhat gülerek duruyordu cevap vermeden. Ben artık buna dayanacak halde değildim. “Doğrulup kendimi korur bir pozisyon alırken bir yandan da “Yapmayın. Olmaz. Yaptırmam artık diye söyleniyordum. Serpil sakince Yanıma geldi. Bana şefkatle sarıldı. “Tarık’cığım çok istiyorum seni o halde görmek” dedi ” Sana söz, sen boşaldıktan sonra çok seninle sevişeceğim tamam mı?” Başını çevirip Serhat’a baktı onay almak için. Serhat “Pipisi kalkmazsa anlaştık ” dedi.
Daha ben cevap vermeden Serpil beni Sırt üstü yatırdı. Karşı koymadım. Ona sarılmayı onunla sevişmeyi çok istiyordum. Serhatı çağırdı. Yarağı dim dik olmuştu bile. Serhat bacak arama girip ayaklarımı omuzuna aldı. Serpil Serhat’ın yarağını tutup göt deliğime dayadı. Zaten vıcık vıcıktım Haşim Abinin dölleriyle. Oramın hala bir tünel gibi açık olduğunu hissediyordum. Dayatma dayamaz başlı kolayca girdi. Serpil “Hadi canım sok hepsini.” Dedi Serhat’ın vücudunu okşayarak. Serhat tek darbede Kökleri bana. Ince bir “Ihhhh!” Çektim.
Beklemeden pompalamalarına başladı. Kalın yarağı artık alışmış olmama rağmen zorluyordu beni. İçim doluyordu. Pipim bir et parçası gibi sallanıyordu o koydukça. Sertleşmeyeceği belliydi. Bu kadar çabuk zaten sertleşmezdim. Serhat beni siktikce azıyordu. Serpil de çok coşmuştu. Serhat’a “Sik Aşkım! Sik Tarık’ı. Koy götüne. Kız gibi getir onu. Benim için sik sevgilimi. Kız yap onu” diye soluyordu. Diğer ikisinin de eğlendiği bes belliydi. Bu Ateşli dakikaların sonunda yine o garip duyguyu hissetmeye başladım, ama bu defa pipim inikken. Solumalarım değişti. Kendimi kaybettim, Serhat’ın gözlerinin içine baka baka titriyordum. O et parçası halindeki pipimden az da olsa dölüm akmaya başladı. Serpilin Çocukça bir heyecanla “Getirdin onu! Getirdin Aşkım. Tarık’ı kız gibi getirdin” diye bağırdığını duydum. El çırpıp Serhat’a öpücükler yağdırıyordu. Gelirken götümü kastığımdan olmalı o sırada Serhat da içime patladı. Serhat’ın sert darbeleri altında sarsılırken Serpilin mutluluğunu ve Serhat’ın gergin yüzünü seyrediyordum.
Birazdan o da bacak aramdan kalkıp Haşim ağbinin yanına oturdu. Havada ellerini çaktılar gülerek. Kıçımdan ve pipimden döller akarken “Benimle sevişecekmisin gerçekten Serpil?” Diye sordum. Cevap vermedi. Gidip Serhat’ı dudaklarından öptü. “Sevişebilirmiyim Serhat çığım? Söz vermiştik.” Dedi. Serhat gülerek “Olur” dedi, “Zaten erkek sayılmaz artık” Hepsi güldüler. Serpil bikinisinin altını çıkartıp yanıma uzandı. Sarıldım o da bana sarıldı. Dudaklarından öpmeye başladım. Ellerim deli gibi arzuladığım harika vücudunu okşuyordu. Çok mutluydum. Sevecen bir şekilde okşuyordu o da beni. Güzel pürüzsüz sırtından aşağıya kaydırdım ellerimi. Yuvarlacık çıkık poposunu taparcasına okşadım. Bir daha ne zaman elleyebilirdim bilmiyordum. Diri güzel memeleri göğsüme sürtüyordu. Bacakları bacaklarıma. Pipim kadınlığına deyiyordu şimdi. Allah’ım nolur kalksın pipim diye yalvardım içimden. Ama mümkün değildi. Ona girmem imkansızdı. Iki kız gibi sevişiyorduk. Serpilin eli arkama gitti. Deliğimi buldu. İki parmağını kolayca sokuverdi götüme. Kulağıma “Şu hale bak aşkım. Seni kadın yaptılar” dedi. Ben de ” onlar değil sen yaptın aşkım” Dedim. Dudaklarımız birleşti.
Ben Esra telefonda seni bo�altmam� ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32